top of page

Kadınların Görünmez Yükleri: Nedenleri, Etkileri ve Başa Çıkma Stratejileri

  • Yazarın fotoğrafı: Meltem Şenocak
    Meltem Şenocak
  • 7 Mar
  • 5 dakikada okunur

Her ne kadar günümüzde kadın erkek eşitsizlikleri azalıyor gibi görünse de, kadınların görünmez yükleri hala günlük yaşamın bir parçası olmaya devam ediyor. Kadınlar iş hayatında, evde, sosyal çevrelerinde ve ilişkilerinde birçok farklı rolü aynı anda üstlenirken, çoğu zaman bu yüklerin farkında bile olmayabiliyorlar. Bu yazıda, kadınların karşılaştığı görünmez yükleri, bunların ruh sağlığına etkilerini ve başa çıkma yollarını ele aldım.


Minimalist ahşap figürlerden oluşan bir grup, çember şeklinde birbirine sarılıyor. Farklı ten tonlarına sahip figürler, birlik, dayanışma ve topluluk ruhunu simgeliyor. Neutrel arka plan üzerinde sade ve modern bir tasarım.

Görünmez Yük Nedir? Modern Kadının Günlük Mücadelesi

Görünmez yük, özellikle kadınların sıklıkla karşılaştığı, toplumsal olarak yeterince takdir edilmeyen ya da fark edilmeyen sorumlulukları ifade eder. Bu yükler, fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak yorucu olabilir. Kadınların görünmez yükleri, modern yaşamın getirdiği yeni dinamiklere rağmen hala büyük oranda varlığını sürdürmektedir:

  • Ev içi işlerin organizasyonu: Ev işleri sadece fiziksel çabayı değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal planlamayı da içerir. Yemek planlaması, çocukların ihtiyaçları, eşin ve diğer aile bireylerinin sorumluluklarının takibi çoğunlukla kadınların zihinsel alanını meşgul eder.

  • Duygusal emek yükü: İlişkilerde duygusal destek sağlamak, aile bireylerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak, sosyal bağların devamlılığını sağlamak genellikle kadınlardan beklenen görünmez yükler arasındadır.

  • Sosyal beklentilerin yükü: Kadınların her zaman bakımlı, ilgili, anlayışlı ve uyumlu olmaları gerektiğine dair toplumsal baskıların, dijital çağda daha da görünür hale gelmiştir. Bu baskılar kadınların ruhsal yorgunluğu artırabilir.

  • İş-yaşam dengesi yükü: Çalışan kadınlar, profesyonel yaşamları ile ev içindeki sorumluluklarını dengelemekte zorlanabilirler. Hibrit çalışma modellerinin yaygınlaşmasıyla ev ve iş arasındaki sınırların daha da belirsizleşmesi, kadınların görünmez yüklerini artırmıştır.


Görünmez Yüklerin Kadın Ruh Sağlığına Etkileri

Kadınların taşıdığı görünmez yükler zamanla ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir. Bu etkilerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

 

  • Kronik stres ve tükenmişlik: Sürekli olarak bir şeyleri düşünmek, planlamak ve yönetmek zorunda olmak, ruhsal ve fiziksel tükenmişliğe neden olabilir. Evde ve işte çifte mesai yapmak, zamanla enerji kaybına ve bitkinlik hissine yol açabilir.

     

  • Kaygı ve depresyon: Başkalarının ihtiyaçlarını önceliklendirmek, kendi isteklerini geri plana atmaya sebep olabilir. Bu durum, özgüven kaybı, değersizlik hissi ve duygusal çöküntüye yol açabilir. Toplumsal beklentilerle şekillenen sorumluluklar, zihinsel yükü artırarak kaygıyı tetikleyebilir.


  • Uyku sorunları ve fiziksel sağlık problemleri: Sürekli zihinsel yük taşımak, uyku düzenini bozabilir ve vücudun dinlenmesini zorlaştırabilir. Baş ağrıları, sindirim problemleri veya bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi fiziksel etkiler görülebilir.


  • Kimlik kaybı ve boşluk hissi: Sürekli olarak başkalarının ihtiyaçlarına odaklanmak, zaman içinde kişinin kendini ihmal etmesine yol açabilir. Kendi istek ve hedeflerinin geri planda kalması, bireyin kimlik algısında belirsizlik yaratabilir ve hayatına yönelik bir boşluk hissi oluşturabilir.


Türkiye’de Görünmez Yük Üzerine Güncel Araştırmalar

Türkiye’de kadınların görünmez yükü üzerine yapılan akademik araştırmalar, bu sorunun derinleşerek devam ettiğini göstermektedir. Özellikle ev içi sorumlulukların fiziksel boyutu kadar zihinsel ve duygusal boyutunun da kadınlar üzerinde yoğunlaştığı çeşitli çalışmalarla ortaya konmuştur.

  • Zihinsel Yük ve Ev İçi Emek: Çakıroğlu Çevik ve Con Wright’in (2023) yaptığı bir araştırma, ev içi işlerin yalnızca fiziksel olarak değil, aynı zamanda düşünme, planlama ve organize etme süreçleri açısından da kadınların omuzlarına yüklendiğini göstermektedir. Çalışmada, kadınların aile içi sorumlulukları konusunda sürekli olarak düşünme, karar verme ve sonuçları izleme aşamalarında daha fazla yük taşıdığı vurgulanmaktadır​.

  • Kadın Çalışanların Evdeki Emek Yükü: Göközkut ve Yüceşahin’in (2021) çalışmasına göre, çalışan kadınlar iş hayatında aktif olmalarına rağmen, ev içinde "kadının görevi" olarak görülen sorumlulukları üstlenmekten kaçınamamaktadır. Bu durum, ataerkil sistemin bir sonucu olarak kadınların ücretli bir işte çalışsalar bile ikinci bir vardiya gibi ev içi emek yükünü sırtlanmalarına yol açmaktadır​.

  • Cam Tavan Sendromu ve Görünmez Engeller: Acar ve Dönmez Kara’nın (2024) bankacılık sektöründe yaptığı araştırma, kadınların kariyerlerinde ilerlerken karşılaştıkları görünmez engellerin (cam tavan sendromu) çalıştıkları kuruma olan duygusal bağlılıklarını ve devamlılıklarını zedelediğini göstermektedir. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı %32’de kalırken, erkeklerde bu oran %68’dir. Bu durum, kadınların iş hayatında ilerlemelerini zorlaştıran yapısal engellerin ve görünmez yüklerin varlığını doğrulamaktadır​.

Bu araştırmalar, Türkiye’de kadınların görünmez yüklerinin yalnızca fiziksel emekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda zihinsel ve duygusal emek olarak da büyük bir yük oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Kadınların ev içinde ve iş hayatında bu yükleri nasıl taşıdığına dair farkındalığın artırılması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama noktasında kritik bir adımdır.


Görünmez Yüklerden Kurtulma Yolları: 5 Etkili Strateji

Görünmez yük, çoğu zaman farkında bile olmadan taşınan, yorgunluk veren ve tüketen bir sorumluluklar bütünüdür. Bu yükü hafifletmenin yollarını ararken, belki de ilk adım onun varlığını fark etmektir.

  1. Geçmişi Anlamak ve Kalıpları Görmek

    Çocukluktan beri öğrenilen bazı roller, görünmez yükleri kabullenmeye neden olabilir. “İyi kadın, iyi anne, iyi eş” olma çabası, çoğu zaman bireysel istekleri geri plana iter. Bu sorumlulukların gerçekten istenerek mi yoksa alışılmış bir düzenin parçası olarak mı üstlenildiğini fark etmek, yeni bir bakış açısı kazandırabilir.

  2. Kendini Yeniden Tanımlamak

    Görünmez yüklerden arınmak, kim olduğuna ve ne istediğine dair daha derin bir farkındalık geliştirmeyi gerektirir. Yaşamın başkalarının beklentilerine göre mi yoksa kendi değerlerine uygun mu şekillendiği üzerine düşünmek, yön belirlemeye yardımcı olabilir. İnsan, kendisine anlam katan şeyleri keşfettikçe, enerjisini daha bilinçli yönlendirebilir.

  3. İlişkilerde Dengeleri Kurmak

    Görünmez yükler, en çok ilişkiler içinde kendini gösterir. Sürekli başkalarının ihtiyaçlarını öncelemek, zamanla kişinin kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmesine yol açabilir. Sağlıklı bir denge oluşturabilmek için duygusal emeğin nasıl dağıldığını fark etmek, karşılıklı destek ve anlayış üzerine kurulu ilişkiler geliştirmek önemlidir.

  4. Sınırları Tanımak ve Korumak

    “Hayır” demek, yalnızca bir reddediş değil, aynı zamanda kendi sınırlarını tanımanın ve kabul etmenin bir yolu olabilir. Sorumlulukların nereye kadar taşınacağına dair içsel bir farkındalık geliştikçe, başkalarının beklentileri ile kendi ihtiyaçları arasında daha sağlıklı bir denge kurulabilir.

  5. Dayanışma ve Destek Ağları Kurmak

    Görünmez yüklerle mücadele, bireysel olduğu kadar kolektif bir süreçtir. Kadın dayanışması, ortak deneyimlerin paylaşılması ve birbirine destek olma hali, büyük bir güç kaynağı olabilir. Daha adil ve dengeli bir yaşam inşa edebilmek için bu yüklerin sadece bireysel değil, toplumsal bir mesele olduğu bilinciyle hareket etmek önemlidir.

    Görünmez yükler, bir günde ortadan kalkmaz. Ancak farkındalık geliştikçe, paylaşım arttıkça ve yeni yollar denendikçe hafifler. Kendine iyi bakmak, bu sürecin en önemli adımıdır.


Kadınların Görünmez Yüklerini Hafifletmek Mümkün

2025 yılında hala kadınların taşıdığı görünmez yükler, toplumsal yapı içinde çoğu zaman fark edilmez ve doğal kabul edilirken, bu yüklerin ruh sağlığı üzerindeki etkileri de küçümsenmemelidir.

Kadınların kendi iç dünyalarını keşfetmeleri, farkında olmadan tekrar eden davranış kalıplarını anlamaları ve kendi hayatlarının sorumluluğunu almaları, görünmez yüklerin ağırlığını hafifletmenin ilk adımıdır. Bu yolculukta profesyonel destek almak, kendinizi daha iyi anlamanızı ve değişim sürecinizi hızlandırabilir.

Kadınların görünmez yükleriyle mücadele, sadece kadınların bireysel sorumluluğu değil, tüm toplumun ortak meselesidir. Gerçek değişim, derindeki düşünce ve davranış kalıplarını anlamakla başlar ve toplumsal bilinçlenmeyle kalıcı hale gelir.

Kadınların görünmez yükleriyle başa çıkma sürecini daha güçlü bir şekilde atlatabilmek için dayanışmanın gücünden nasıl yararlanabileceğinizi öğrenmek isterseniz, Kadın Dayanışmasının Psikolojik Faydaları başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.



Kaynakça:

Çakıroğlu Çevik, F. & Con Wright, E. (2023). Zihinsel Yük ve Ev İçi Emek. Kadın Çalışma Dergisi, 19(3), 134-150.

Göközkut, D. & Yüceşahin, K. (2021). Kadın Çalışanların Evdeki Emek Yükü. Kadın ve Toplum Araştırmaları, 16(2), 56-73.

Acar, A. & Dönmez Kara, N. (2024). Cam Tavan Sendromu ve Görünmez Engeller. Bankacılık ve Kadın Çalışma Dergisi, 14(1), 44-59.



*Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

 

Comments


İnstagramda takip edin:

bottom of page